İnsan yaşadıkça öğreneceği şey bitmiyormuş. Bazen köşe yazısı yazarken; düşüncelerimizin, kelimelerimizin toplumu ikiye böleceğini tahmin bile edemiyoruz.
Birkaç gün önce sosyal medya fenomenini kişisel hesabından bangır bangır 'regl' olduğunu açıkladı diye eleştirmiştim. Bunun üzerine pek çok geri dönüş aldım. Meğer kadınların bu konuda derin bir kanayan yarası varmışta haberim yokmuş!!!
İlk gelen tepkilerden sonra iyice 'geri kafalı' olduğuma kanaat getirdim. Neyseki benimle aynı düşünceye sahip insanlarda kendini gösterdi de derin bir nefes aldım.
Beni yobaz olmakla suçlayanlardan, tecavüzcülere meydan verdiğime, erkeklerin egolarını tavan yaptırdığımdan, kadınlara ikinci sınıf muamele yaptığıma kadar uzun uzadiye bir eleştiri bombardımanına tutulduktan sonra kendim için 'ben bir insanlık suçuyum yaşamamam lazım' diye düşündüm.
Bir 'kadın' gözüyle, bir kadının 'regl' oluğunu dünyaya ilan etmesini eleştirmek hakkım diye düşünürken çeşitli örneklerle düşüncemin yanlış olduğunu savunanlar oldu.
Onlara göre; eğer erkekler sünnet olurken bunun için davul-zurna çalıp düğününü yapıp şenliklere çeviriyorsa 'regl' olduğumuzu saklamak gereksiz. O yüzden bizde şenlik yapmalıymışız!
İşte ilk şok dalgasının vücudumu sardığı an bu örnekten sonra geldi.
Sünnet ile regli karşılaştırmak ve eğer birinde kutlama yapılıyorsa diğeri içinde yapılması gerektiğini savunmak nasıl bir mantıksızlıktır halen hazmetmeye çalışıyorum.
Üstelikte birinde kutlama tek sefer yapılıyorken diğer için her ay mı yoksa ilk seferinde mi yapmalıyız kafamda deli sorular...
Kur'anda özellikle müslümanlığın simgesi olarak görülen sünnet olmak, toplumda geleneğe dönüşerek erkeklerin yüceltildiği; eline pelerin ve kafasına taç giydirerek erkeklik kavramının kutsandığı bir şenliğe dönüştü kabul.
Ama erkekliğe adım atılan bu anın kutlaması yapılırken kadınların regl oldu diye hırpalandığını, kilitlendiği, ikinci sınıf insan muamelesine maruz kaldığına şahit olmadım. Yani burada bir taraf yüceltirken diğer tarafın aşağılandığı yok.
Ve bu noktada merak ediyorum da yazımı 'sünnet şöleni' yapılıyor gerekçesiyle eleştiren kadınlar, erkek evlat dünyaya getirdiğinde biricik 'oğluşlarının' erkek olduğu bu anı şölene çevirecek mi çevirmeyecek mi?
Regl; anormal, çirkin bir olay değildir, kadının fıtratının, yani yaratılışının gereği olan doğal bir olaydır ve hatta kadının sağlıklı olduğununun göstergesidir. Bu kadar doğal ve hatta anne olmamıza olanak sağlayan mucize için elbette utanılmamalı.
Ama sırf anatomik ve utanılmayacak bir durum diye durduk yere bunun ilan edilmesi şart mı?
Bu durumu eleştirdim diye, regl olduğunu söylemekten çekinen kadınların tecavüzcülere cesaret verdiğini iddia eden bile oldu. Yani sessiz kalmak erkekleri kışkırtırken, konuşmak kışkırtmayacak öyle mi?
Gözü dönmüş bir sapık için kadının o an hangi durumda olduğu sizce önemli mi? Kendini kadının bedeninde hak sahibi olarak görüp istediği her şeyi yapabileceğini düşünen hastalıklı bir beyin için o anda kadın regl olduğunu açıklaması sinek vızıltısı gibi kalır.
Şimdi, regl olduğunu bangır bangır açıklamak mademki normal birşey olarak savunuluyor, o zaman her ay bu açıklamayı bu düşüncedeki kadınlardan beklemek ayıp olmaz diye düşünüyorum. Neticede, insanın ortaya koyduğu düşünceleri sistemli kılan şey tutarlı davranışlarla desteklemesidir. Aksi takdirde sadece 'boş'konuşmuş olur.
Ve merak ediyorum her gün değişik akımların yayıldığı sosyal medyada 'regl' olduğunu açıklamak da yeni bir akım olur mu?
“Hayâ ve îman bir aradadır; biri gittiğinde diğeri de gider!”
Serpil Portakal'ı sosyal medya hesaplarından da takip edebilirsiniz.
0 Yorumlar