Yeşilçam sendromu!

 


Yeşilçam oyuncuları vardır; dönemlerinde fırtınalar estiren, dönemleri bittiğinde ise tanımadığımız... İşte günümüzdeki bazı insanları o Yeşilçam oyuncularına benzetiyorum!...

Hangi meslekte olduğu farketmez...

Kendi döneminde iyi veya kötü işler yapmıştır ama en nihayetinde insanların tanıdığı biri olmayı başarmıştır...

Fakat gel zaman git zaman devir değiştikçe o da gözden düşmüştür...

Artık tanınmıyordur...

İşin acı kısmı ise bunu kabullenmiyordur...

Kendini halen 'muhteşem, mesleğinin en iyisi, herkesin tanıdığı' biri gördüğü için tanınmadığını duymaya tahammülü yoktur.

Bir anda tüm varlığıyla, yaptığı işleri göze sokmaya çalışır.

İşte bu da tipik unutulma alametidir.

Çünkü gerçekten düşündüğü kadar 'büyük' bir isimse zaten yaptığı işleri saymaya gerek kalmazdı.

Veeee gerçekle yüzleşme anı...

'Beni nasıl tanımazsın'...

Aslında acı bir durum.

Yeşilçam'a benzettim çünkü, oradaki pek çok oyuncu da büyülü dünyaya kendini kaptırıp aile kurmamıştır, mal mülkünü harcamıştır.

Kiralık bir çöp evde yada huzurevinde hayranlarının gelmesini bekleyerek hayatını kaybetmiştir.

Sonra gazetede minik bir haber; Yeşilçam oyuncusu öldü!

Cenazesine bir kaç kişi omuz vermiştir.

Ne kadar acı...

Keşke hayattayken bilseydi; Gözü geçmişte kalan geleceğe kör bakar...

Pardon pardon…

Eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı 😂😂😂

Yorum Gönder

0 Yorumlar